Kişisel Ben’işim

Güzel yazılmamış kişisel gelişim kitaplarının iki yüzlülüğü “gelişim” kelimesinin henüz yazarlar tarafından dahi anlaşılamamasından geçiyor. Bizi değiştirmeyen, olduğumuz yerde saymamıza sebep olan ,sadece benliğimizi haklı çıkartan basit müsveddeler bunlar. Yolu “sen değerlisin, her şeye değersin” gibi ucuz motivasyonlardan geçen her sözde gelişim kitabına sırf bu yüzden elveda dedim yıllar önce. Çünkü bu rafları dolduran her ay bir yenisi çıkan insanın materyalizme düşkünlüğünün en net örneği olan bu eserlerin sadece ego besleyiciliği yaptığını fark ettim. Okuduğum en iyi kişisel gelişim kitabı ise şu cümleyle başlıyordu. “ ya yanılıyorsan?”

Bir büyüğüm yıllar önce ufkumu açan ve daha sonrasında hayatımın en önemli sorusu haline gelen bir cümle kurdu bana; “ee yani?”
Düşünmeyen bir insan için alaycı sayılabilecek bir tonda sorulmuş bu soru her iyi eseri bitirdiğimde , her tabloya baktığımda kendini tekrar eder haline geldi. Şimdi yeniden insana bir şey katmayan, insanlığın ortak acı ve sevinçlerinden, değer yargılarından yoksun sırf süslü sözleri olduğu için beğendiğimiz eserlere “ee yani” sorusunu sorsak ve elimizde bir süzgeç misali bize kattığı değerler kalsa, o rafları dolduran kitapların kaçı sınıftan geçer?

Elbetteki bir edebiyatçı olarak saatlerce güzel yazılmış bir romanı ucuz dilli bir gelişim kitabıyla kıyaslayıp , insana katkılarını karşılaştırabilir ve kendi düşüncelerimi haklı çıkartabilirdim fakat türü ne olursa olsun herhangi bir eserin kolayca mahv edebileceğini gördük.

Seni senden farklı düşünmeye itmeyen , farklı pencereler açmayan, analiz ve sentezin ötesinde uygulama becerisi kazandırmayan her şey “gelişmek isteyen” insan için vakit kaybıdır. İnandığı şeylere ve insanın tüm ben merkezciliğine rağmen onu değiştirebilen “ee yani?” sorusunun cevabını kolayca verebilen her sanat eserine kapılarınızı açın çünkü diğerleri değişim için değil insanın egosunu haklı çıkartmak için varlar.

Peki niçin hep en çok satanlarda böyle kitaplar mevcut siz düşünün?
Övülmek, haklı çıkmak için dahi bir kaç satırın bizi şımartmasana gerçekten bu kadar muhtaç mıyız?

Gerçekten gelişmek isteyen insanlar tarih boyunca gelişimi hep kendi değerlerinden zıt yerde bulmuşlar çünkü o yerler o eserler insana “bak demek ki bilmiyormuşsun” dedirtmek için ve yürünecek yollarım henüz bitmedi dedirtmek için varlar. Yürünecek yolu bitmeyen insanında kendini haklı çıkartmak gibi bir arzusu yoktur.

Selametle kalın.

# YAZARIN DİĞER YAZILARI

Yazar Ayşe Nur Gökçe - Mesaj Gönder


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Haber Dibimde Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Haber Dibimde hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Haber Dibimde editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Haber Dibimde değil haberi geçen ajanstır.